“Asıl Engel Ön Yargıdır”

Engelsiz Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerife Türüdü Asıl Engelin ön yardı olduğunu söyledi.

Engelsiz Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerife Türüdü 10-16 Mayıs Engelliler Haftası ile ilgili açıklama yaptı.
Türüdü açıklamasında 0-16 Mayıs Engelliler Haftasının sorunların gündeme getirileceği bir tarih olduğunu söyledi.
Asıl sorunun ‘Sen bunu yapamazsın’ ön yargısı olduğuna vurgu yapan Türüdü, şunları kaydetti;” 10-16 Mayıs ,Birleşmiş Milletler’in 1992 yılında almış olduğu karar sonrası “Uluslararası Engelliler Haftası” olarak ilan edilmiştir. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası, tüm dünyada engelli insanların sorunlarına dikkat çekmek için belirlenmiş bir gündür. Dolayısıyla 10-16 Mayıs Engelliler Haftası kutlanacak veya bayram yapılacak bir gün ya da hafta değil, karşılaşılan sorunların gündeme getirileceği ve bunların çözümü için yapılabileceklerin ele alınacağı bir tarihtir. Günümüzde artık engellilik; görmemek, duymamak, yürüyememek ya da başka bir fonksiyon kaybı değildir. Birçok yerde duyduğumuz gibi, “Asıl engel yüreklerde” de değildir. Hem ülkemizde hem de dünyada artık engelin çevreden kaynaklı sorunlar olduğu kabul görmüştür. Yani sizler bir yerden bir yere rampa ve asansör olmadığı için gidemiyorsanız, sokakta kaldırımlar erişilebilir olmadığı için hareket edemiyorsanız, toplu taşıma araçları size uygun olmadığı için kullanamıyorsanız, araçlarınız için ayrılmış otoparklara başka araçlar park ediyorsa ve siz ne yapacağınızı bilemez duruma düşüyorsanız, işe girmek istediğinizde reddediliyorsanız, insanların “Sen bunu yapamazsın” cümlelerini duymak zorunda kalıyorsanız, asıl engel burada demektir. Yani asıl engel, hayatın her alanının erişilebilir olarak düzenlenmemesi ve “Sen bunu yapamazsın” şeklinde ortaya çıkan önyargılardır. Üstelik bizim bu taleplerimiz, sağlanmasını istediğimiz ayrıcalık ya da lütuflar da değildir. Bunlar, herkesle birlikte eşit ve adil bir ortamda yaşayabilmemiz için gerekli düzenlemelerdir ve hem ulusal hem de uluslararası yasalarda var olan haklarımızdır.
“Herkes bir engelli adayıdır”
Bir gün herkesin engelli olma ihtimali olduğuna da dikkat çeken Türüdü;” Çoğu yerde ve toplantıda duyarız: “Herkes bir engelli adayıdır.” denir ve yapılan hizmetin bu nedenle hayata geçirildiği ima edilir. Çevremizdeki birçok kişi de bunu iyi niyetiyle söyler. Oysaki bu, “Günün birinde ben ya da yakınım da bunlar gibi olabilir. Şükürler olsun ki böyle değiliz. Bu yüzden bunlara yardım edelim” benzeri, bencil ve engelli bireyleri ibret alınası insanlar olarak gören bir anlayışın ürünüdür. Bu nedenle; yapılacak her düzenleme günün birinde engelli olma ihtimaline karşı değil de bireysel farklılıklar dikkate alınarak toplumda yaşayan her bireyin hayatın her alanına eşit ve özgür bir şekilde erişimini sağlamak bakış açısıyla yapıldığında, daha iyi sonuçlar vermektedir. Ülkemizde engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılıyor olsa da henüz istediğimiz seviyeye gelmiş değildir. Fakat bu, gelecek için umutlu olmamızın önünde bir engel de değildir. Bizler; kararlı bir şekilde durarak, ne istediğimizi bilerek, kimsenin “yapamazsın” önyargısına kulak asmayarak ve tüm zorluklara rağmen hayatın içerisinde daha çok yer alarak, bu engellilik durumunu ortadan kaldırabiliriz. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası, kendi yapabileceklerimizin ve gücümüzün farkında olduğumuz bir geleceğe umutla bakabildiğimiz bir hafta olması dileğiyle” dedi.
Türüdü Ayrıca taleplerini şöyle sıraladı;”
* Herkesle eşit haklara, fırsat ve olanaklara sahip yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz.
* Nitelikli ve erişilebilir bir eğitim istiyoruz.
* Haklara hizmetlere ve bilgiye erişimin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
* Her türlü engel grubu için tasarlanmış kentler, sokaklar, konutlar, toplu taşıma araçları, ürünler istiyoruz.
* Toplumsal yaşamda, bilimde, sanatta, sporda ve siyasette yer almak istiyoruz.
* Temsil organlarında sadece engelli sorunları için değil, ülke ve dünya sorunlarının çözümüne katkı sunabileceğimiz mecralarda söz hakkına sahip olmak istiyoruz.
* Her şeyden ücretsiz ve indirimli yararlanmak değil, daha çok istihdama katılmak, üretebilmek istiyoruz.
* Pandemi sürecinde, hak ve hizmet ayrımcılığına uğramadan her türlü erişim( sağlık, eğitim vb. gibi) ve en temel yaşam hakkının korunması, engellilerin insani şartlarda evde ve karantinada kalmalarının desteklenmesi,
* Engellilerin krizle baş etme ve geleceği inşa etmeye yönelik önemli katkıları olacaktır.
* Engellilik deneyimleri ve engelli bakış açısı, zorluklara yenilikçi çözümler ve yaratıcı yaklaşımlar getirmeye katkıda bulunabilir.
* Eğitimde kaynaştırma uygulamalarına toplumda ve çoğu zaman idareciler tarafından direnç gösterilmektedir. Bu, yanlıştır. Zira kaynaştırma eğitimi yalnızca engelli bireyin değil, normal gelişen çoçuklarin ve hatta ailelerinin de bilinçlenmesi ve eğitimine olanak sağlamaktadır.
* Unutmayalım ki, özel eğitim olmadan çağdaş eğitim olamaz.
* İnsanlar görmek istediği kadar kör, duymak istediği kadar sağırdır. Görün ve duyun sesimizi, zira bugün bizim talep ettiklerimiz, yarın sizin ihtiyacınız olabilir.
Haydi, gel kimseyi geride bırakma…
” DESTEK OL GERÇEK OLSUN”
Adımlarımızın ne önemi var, mühim olan yürüyüşümüzle “SEVGİ VE DOSTLUK” köprüsünü geçmek.