TRAKLARIN TÜRKLERLE BAĞLANTISI

TRAKLARIN TÜRKLERLE BAĞLANTISI

Rumeli Üniversitesi Tekirdağ Karaevlialtı Heraion Teikhos (Hera Şehri) kazılarında elde edilen veriler ve kazı alanının ziyarete açılması konusunda yürütülen çalışmalar hakkında kamuoyu bilgilendirme toplantısı Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda yapıldı. Toplantıya; Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, Süleymanpaşa Kaymakamı Mustafa Güler, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, CHP Geçmiş Dönem Milletvekili Güneş Gürseler, Tekirdağ İl Kültür Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Tekirdağ Müze Müdürü Önder Öztürk, Geçmiş Dönem Müze Müdürü ve Arkeolog Mehmet Akif Işın, AK Parti Süleymanpaşa İlçe Başkanı Sezayi Çetin ve davetliler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını Rumeli Üniversitesi Rektörü H. Tamer Dodurka yaptı. Rektör Dodurka, konuşmasında şöyle dedi: “23 yıldır süren, bir Trak Şehri olan, şu an tek kazısı yapılan bu kazının şimdiye kadar geçirdiği aşamalar, yapılan kazılarla ilgili bu toplantıya geldiğiniz için çok, çok teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.”

7/24 YANINIZDAYIM
Rektör Dodurka’nın açılış konuşmasından sonra kürsüye Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel davet edildi. Başkan Yüksel, konuşmasında; “Şehrimizin var olan kimliğine değer katacak bir proje; ben, 7/24 yanınızdayım. Altı bin yıllık bir tarihi olan bir şehrin, tarihi ortaya çıkacak bir proje. Şehrin tanıtımına da katkı sağlayacak bir proje. Biz, bu projenin devamında da bir projeyi Kültür Müdürlüğü ile birlikte yürütüyoruz. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız diyorum” dedi.
TARİHİ ESERLERİ KORUMAMIZ ÇOK ÖNEMLİ
Başkan Yüksel’den sonra kürsüye Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak davet edildi. Başkan Albayrak, konuşmasında şunları söyledi; “Tekirdağ’ımız 6 bin yıllık geçmişe sahip, Ereğli’den girdiğiniz zaman sanki tarih fışkıracak. 6 defa isim değiştirmiş. En sonunda Osmanlı’dan sonra isim değiştirerek bugüne gelmiştir. Biz 92 sene boyunca adresimizin altına hep Tekirdağ yazmışız. 92 yıl sonra demişler burası Süleymanpaşa, bu kolay değil, ben bile hala Saray’a, Çerkezköy’e gidiyorum; dönerken Tekirdağ’a gidiyorum diyorum. Tekirdağ’ın kültürel olarak 2 büyük şansı var. Biri Ekrem Eşkinat, biri Cüneyt Yüksel; Süleymanpaşayı her yönüyle öne çıkardılar.12 bine yakın tarihi eser var. Bu çok önemli bizim için. Deprem kuşağında olan şehrimizde bu tarihi eserleri çok iyi korumamız lazım. Bir teşekkürü öncelikle Tamer Hocam’a etmek istiyorum. Neşe Hanım’a ayrıca teşekkür ediyorum. Heraion’la ilgili açıklamalarını ben de heyecanla bekliyorum. Her şey gönlünüzce olsun diyorum. Her şey Tekirdağ için olsun diyorum.”

BU TEKİRDAĞ’IN KONUSUDUR
Neşe Atik’in özgeçmişinden sonra başlayan basın toplantısı bölümünde ilk konuşmayı Rumeli Üniversitesi Rektörü H. Tamer Dodurka yaptı. Rektör Dodurka konuşmasında özetle şunları söyledi; “Bu Tekirdağ’ın konusudur. Buna sahip çıkmak çok önemlidir. Burada da sahip çıkmayı görüyoruz. Buna da teşekkür ediyorum. Ülkelerin birçoğu köklerini tarihin derinliklerine bağlamak ister. Bizim zaten tarihi köklerimiz var. Avrupalı devletler köklerini geçmişlerine bağlamak isterken önlerine hep Türkler çıkar. Türklerin Anadolu’da, Rumeli’de, Bizans’tan daha evvel olduğuna dair işaretler var ama bu işaretler onlara aykırı. Onlar bu izleri yok etme davranışları sadece bizlere değil, Trakla’ra da yapıyorlar. Bu izleri silmek istiyorlar. Bu nedenle bizim Anadolu’nun medeniyetlerine sahip çıkmamız çok önemli. Özellikle 7. Ve 13. Yüz yılda(YY) tarihçiler Türk’lerin bağlantılarını kitaplara yazmışlar. 13. yy’dan sonra gelen tarihçiler bunu unutturma yoluna gitmişler. Atatürk Türk Tarih Kurumu’na görev vererek bunları bastırmak istemiş ama maalesef çok azı basılmıştır.
TARİH GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARACAKTIR
Tarih, bir gün gerçekleri ortaya çıkaracak ve tarih değişecektir. Yapılan kazıda İskit mezarlığında halı çıktı. İran halısı dediler ama yapılan incelemede Türk Halısı olduğu, boyaların da Türk Boyası olduğu ortaya çıktı. Sus pus oldular. Türklerle ilgisi olan diğer bir medeniyet de Traklar. Bulgar ve Romenlerin kendi ataları olarak göstermeye çalıştığı Traklar; Dünya’nın en kalabalık medeniyetidir. Her tarafa yayılmışlar ama en çok yaşadıkları yer Tekirdağ, en çok sahip çıkan Bulgarlardır. Bizim şimdiden Trak eserlerine sahip çıkmamız, ayağa kaldırmamız, bulguları toplamamız lazım. Bu medeniyetlerin ortaya çıkartılması çok önemli. Trakların Türklerle bağlantısını ortaya çıkarmak çok önemli. Bunu ortaya çıkarırsak Avrupa tarihi değişecektir.
HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Tek TRAK kazısı Karaevlialtı’nda , Tekirdağ isminin, adının duyulması da bu kazıya bağlı. Bizi gerçekten en fazla duyuracak tarih varlığımız bu kazılar olacak. Bulgarlar topraklarındaki bütün Trak kazılarını Turizme kazandırdılar ve çok turist çektiler. Bizde hep birlikte küçük rakamlarla Trak kazılarını Tekirdağîmıza kazandırma yolundayız. Bu medeniyuetin ortaya çıkması hepimizin meselesidir. Hep birlikte hocamıza ve TRAK kazımıza sahip çıkacağız.
GAZETECİLERİMİZ OLMAZSA
Gazetecilerimiz olmazsa Trakya bunun farkında bile olmayacak. Ben bu toplantının, bu kazılar için Milet olacağına inanıyorum. Bu toplantı sonucunda Trakya halkının bu kazıya sahip çıkmasını bekliyoruz.

BU MEDENİYETİ ARAŞTIRMAK
Rektör Dodurka’dan sonra Rumeli Arkeolojik Araştırma Ofisi Koordinatörü ve TRAK kazılarının yöneticisi Neşe Atik konuşma yaptı. Koordinatör Atik’in konuşmasından satırlar: “Traklar, ülkemiz açısından çok önemli. Kazıların başlangıcında Traklar hakkında hiçbir bilgim yoktu. Ben,i Karaevlialtı’nda çıkan kazıları görünce çığlık atmıştım. “Aman Allah’ım, bizde böyle yer mi var” demiştim. Çok isabetli bir yerde kazıya başlamışız. Bu,kalıntıların kurtulması oldu. Trakların yaşamları hakkında bilgimiz var ama çıkış noktaları, nerden nereye geldikleri hakkında çok çalışmamız lazım. Milattan Önce (M.Ö.) 7. Y.y.’da Marmara Denizi Trak Denizi olarak anılmaya başlıyor. Tekirdağ, bir krallıkmış. Otis Krallığı varmış. Bu alanda çalışan herkese bu medeniyeti araştırmak düşüyor. Bütün Trakların olduğu yerler, Hazar Denizi’nden bu yana ören yerlerini gezmemiz gerekiyor. Ülkemizin medeniyetlerinden biri olan Traklara biraz daha ilgi duymamız gerektiğini düşünüyorum.”
Koordinatör Atik, konuşmasından sonra slayt eşliğinde yaptığı sunumda Trak kazılarının başlangıcından bugüne kadar neler bulunduğunu, kazılarda nasıl bir yol alındığını anlattı. Tekirdağ ve Trakya çin önemli olan bu kazının tamamlanması için çok az bir para gerektiğini belirterek Tekirdağ ve Trakyalılardan destek istedi. Sunum sonrası katılımcılarının sorularının cevaplanmasıyla program sona erdi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.