ŞEKER HASTALARI İÇİN RAMAZAN REÇETESİ
Ramazan ayında oruç tutmak ortalama 13 saat kadar açlık gerektiriyor. Özellikle diyabet
hastalarının bu ayda çok dikkatli olması ve sağlıklarını korumak için bazı önerileri uygulaması
önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Onur Taşcı,
diyabet hastalarına sağlıklı bir Ramazan için önerilerde bulundu.
Değişen beslenme şekli şeker hastalarını etkileyebilir
Şeker hastalarının bir kısmı Ramazan ayında oruç tutmak istemektedirler. Hastalığın tipi (Tip
1 ve Tip 2 ), ciddiyeti ve kullanılan ilaçlara göre hastalara farklı önerilerde
bulunulabilmektedir. Özellikle değişen beslenme şekli ve uzun süreli su tüketememe
hastalarda önemli sorunlara neden olabilmektedir. Şeker hastaları oruç tutarken şeker
yüksekliği (hiperglisemi), şeker düşüklüğü (hipoglisemi) , diyabetik ketoasidoz, sıvı kayıpları
ve tansiyon düşüklüğü gibi durumlarla karşılaşabilmektedirler.
İnsülini dengelemeyi öğrenerek oruç tutabilirsiniz
Düşük riskli hasta grupları Ramazan öncesi verilen eğitim ve destekle oruç tutabilmektedirler.
Kontrol altında diyabeti olan, oral antidiyabetik ve tek doz bazal insülin alan hastaların yakın
takiple oruç tutabilecekleri belirtilmektedir. Kullanılan ilaçlara göre bazı yan etkiler ortaya
çıkabilmektedir. Bulantı, kusma, midede yanma, şişkinlik veya şeker düşüklüğü
görülebilmektedir. Hekimlere danışarak Ramazan’da kullanılan ilaçların dozları ve grupları
değiştirilebilir. Günde tek öğün uzun etkili insülin kullanan hastaların insülin dozları
azaltılabilmektedir. Hastanın beraberinde kullandığı tansiyon, kolesterol gibi ilaçların da
dozları ve saatleri ayarlanmaktadır.
Riskli gruplar dikkat etmeli!
Çoklu insülin tedavisi alan tip 1 ve 2 diyabet hastaları, gebeler, kontrolsüz diyabeti olanlar,
böbrek ve kalp yetmezliği olanlar, yoğun fiziksel aktivite gerektiren iş yapanlar, son 3 ay
içinde diyabetik ketoasidoz yaşayan hastalar ve kanser tedavisi alan hastaların oruç tutması
önerilmemektedir.
Yüksek riskli şeker hastaları ısrarla oruç tutmak isterse acil durumlar konusunda
bilgilendirilmeli, şeker yüksekliği ve düşüklüğü gibi durumlarda oruç bozmaları gerektiği
belirtilmelidir. Kronik hastalığı olan bireylerin oruç tutmamaları dini kurumların da onayladığı
bir durumdur.
Bu besinlerle tok kalabilirsiniz
Şeker hastaları iftar ve sahur arasındaki süreyi iyi değerlendirmelidir. Hastalardaki sıvı
kayıpları olumsuz sonuçlar doğurabilir. Özellikle iftara bol suyla başlanmalı ve sahura kadar
yeterli (1,5-2litre) sıvı alımı sağlanmalıdır. Şekerli içeceklerden kaçınılmalıdır. Çay, kahve gibi
kafein içeren içeceklerin idrar söktürücü etkisi bulunmakta olup, bu içecekler de az
tüketilmelidir.
Hastalar iftarda bol karbonhidratlı besinlerden kaçınması önerilmektedir. Gerekirse iftar ve
sahur arasına düşük kalorili ara bir öğün eklenebilmektedir. İftarda çorba hafif kahvaltılıklar
ve salatayla başlanıp ana öğüne geçilebilir. İftarda ekmek, pide, makarna, pilav gibi
karbonhidrat içeriği yüksek olan besinlerden kaçınmak gerekmektedir. Tatlı tüketimini en aza
indirerek, tüketilecekse de sütlü tatlılardan küçük porsiyonlar tüketilebilir. Protein içeriği
yüksek besinler gün içinde tok kalmaya yardımcı olabilir. Sahurda peynir, süt, yumurta,
yoğurt gibi besinler gün içinde daha uzun süre tokluk oluşturabilir.
Uzman Dr. Onur Taşçı