“BİR ALAYLININ ÇIĞLIĞI”
Gazeteci Murat Ürtekin köşe yazısında Covid-19 pandemisi ile ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
Ürtekin köşesinde Covid-19’un tedavisinin mümkün olduğuna dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi;” 7 ay süredir devam etmekte olan Covid-19 pandemisinin kontrol altına alınması hakkında ismi bende saklı olan, kendisini ALAYLI olarak tanımlayan ve hekim olan haber kaynağımın yeterli tıbbi delil ve araştırmaların desteği ile çok basit bir çözümün olduğunu ve bu konuda 7 ay süredir bakanlığı ikna edemediğini belirtmesi üzerine bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim.
ALAYLI haber kaynağım, yaptığı araştırmalar sonunda parçaları bir araya getirdiğinde ortaya koyduğu çözümler;
1-Pasteur firmasının 2004-2010 yılları arasında yaptığı çalışma ve 2010 yılında Avrupa Patent Enstitüsü’nden, 04.08.2010 tarih ve ” EP 1 694 829 B1” numara ile almış olduğu patent dosyası incelendiğinde; gelecek yıllar koronavirüslere karşı geliştirilecek aşı çalışmalarında Kızamık Virüsünün kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Diğer taraftan, Mayıs 2020 tarihinde Pasteur firması tarafından Fransız basınına bu çalışma hakkında yapılan basın açıklamasının son paragrafında:” SARS-CoV-1’e karşı 2003 yılında geliştirilen teknik bilgi ve 2004’te patentli aşı adayı, şu anda ilgili bilim adamları tarafından SARS-CoV-2’ye (Covid-19’dan sorumlu) potansiyel bir aşı projesi için uygulanmaktadır. ), özellikle kızamık platformunu kullanarak.” Denilmekle; covid-19 aşı geliştirmelerinde KIZAMIK virüsünün kullanıldığını resmen kabul etmişlerdir. İlave olarak Nisan 2020 tarihinde İngiliz medyasında yayınlanan İngiliz bilim adamlarının çalışması hakkındaki metnin son bölümünde:” Araştırmacılar ayrıca, kızamık, kabakulak ve kızamıkçık virüslerindeki anahtar proteinlerin, SARS-CoV-2 olarak bilinen Covid-19’a neden olan virüsteki bazı proteinlerle beklenmedik bir benzerliğe sahip olduğunu keşfettiklerini açıkladı.” Denilmiştir
Açıklanan belgeler ışığında ; Sağlık Bakanlığı tarafından hammaddesi ithal edilen ve Merkez Laboratuvarında dolumu yapılarak 30 yıldır çocuklara yapılan KKK(Kızamık+Kızamıkçık+Kabakulak) aşısının 30 yaş üstü (gebeler dışında) tüm nüfusa 30 gün ara ile iki doz olarak yapılması ile oluşturulacak VİRÜS KALKANI’nın koronavirüsler ve diğer basit virüslere karşı koruma sağlayacağı kesindir.
Bu konuda haber kaynağım tarafından yaklaşık 750 kişiye yapılan MMRII(KKK aşısının özelde olanıdır ve şu anda ithalatı kapatılmıştır) aşı sonucunda 7 ay süresince tek korona vakası olmadığını, yapılan aşılamanın 65 yaş üstü çalışan yakınlarını da içerdiği ve aşının koruyucu etkisinin saha uygulamalarının da olumlu olduğunu ortaya koyduğunu belirtmektedir.
2- 7 ay süre ile devam eden salgına rağmen virüsün nasıl yayıldığı hakkında kesin bir bilgi olmadığından önleyici tedbirler sürekli değişmekte ve sonuç alınamamaktadır. Tek sarmal RNA virüsü olan Covid-19 virüsü çok basit ve bir o kadarda hafif olduğundan yer çekiminin etkisi olmadan kuru ve rüzgarlı hava ortamında tozlaşma yolu ile hareket etmekte ve havadan bulaşmakta, bulaşım sokak yada evlerin balkonu olması sonucu değiştirmemektedir. Yağmurlu havalarda havada bulunan virüs partikülleri suyua yapışarak yere inmekte ve dereler yolu ile açık havza su kaynakları kullanılan içme suyu şebekelerine ulaşmakta ve böylece evlerdeki musluklardan ve sulama suyu nedeni ile pazarlardaki sebze ve meyvelerden insanlara bulaşmaktadır. Evde kalın söylemi esas tehlikeyi göz ardı etmekte ve kendini güvende hisseden halkın koruma tedbirlerinden vaz geçmesine ve salgının artarak devam etmesine neden olmaktadır.
Bilimsel verilere göre içme ve kullanma sularındaki virüsler, yüksek ppm değerinde (5ppm) klor ile birkaç saatlik teması ile yok edilebilmektedir. Bu durumda açık havza içme ve kullanma suyu kullanan tüm belediyelerin süper klorlamaya geçerek asgari 2 ppm uç klor değeri sağlanarak virüs yok edilmelidir. Ayrıca manav ve semt pazarlarında 5ppm derecesinde klor havuzları oluşturulmalı ve bu havuzda asgari 30 dakika bekletilmeyen ürünlerin satışı yapılmamalıdır.
3- Yapılan bilimsel araştırmalar; kolloidal gümüş partiküllerin virüslere bağlanarak özellikle RNA virüslerin çoğalmasını sağlayacak olan RNA Polimeraz enzimini bloke ettiği tespit edilmiştir. Tacikistan halkına devlet tarafından ücretsiz kolloidal gümüş dağıtılmakta ve vakalar kontrol altına alınmış durumdadır. Bu nedenle; kamu ve özel sektör çalışanlarına sorumlu işverenlerince temin edilecek 40 ppm kolloidal gümüş suyunun renkli sprey şişelerinde ücretsiz dağıtılarak sabah akşam virüs girişl noktaları olan öncelikle burun delikleri, gözler ve az miktarda ağıza uygulanması sağlanmalıdır. Halkın kalan kısmına yerel idarelerce ücretsiz 40 ppm kolloidal suyu(yetişkinlere) 5 ppm kolloidal suyu(3-15 yaş arası çocuklara) temin edilerek pandemi sonlanıncaya kadar ücretsiz teslim edilmesi gerekmektedir.
Haber kaynağımın bilimsel verileri ile ortaya koyduğu çözümün. Zararsız ve bilimsel temelleri olması nedeni ile değerlendirmeye alınması ve bu konuda yetkililere ve özellikle sn Cumhurbaşkanı’na ulaşmaktaki zorluklarına katkıda bulunma amacı ile haber yapmayı uygun gördüm. Umarım zor zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde bir çıkış yapabileceğimiz bir kapı olsun bu çalışma.