LOKUM VE HACI BEKİR EFENDİ
Lokum adı, Arapça “Rahat-ul Hulküm” sözcüğünden türetilmiştir. Bu sözcük, “Boğaz Rahatlatan” anlamına gelir. Yaklaşık 600 yıldan bu yana Türkiye’de üretilmektedir ve geleneksel tatlılarımız arasındadır. İlk olarak 15. yüzyılda ortaya çıkmış olmasına rağmen, Osmanlı saraylarına girmesi 17. yüzyıl içerisinde gerçekleşmiştir.
Daha önceleri bal ya da pekmez ve un bileşimi ile yapılan lokumun 17. yüzyılda `Kelle Şekeri` olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesi sayesinde hem yapımı, hem de lezzeti değişti. Osmanlı’da üretilen lokum; gül ve limondan yapılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda lokumun bilinen ilk üreticilerinden sayılan Hacı Bekir Efendi 1777 senesinde Kastamonu’dan İstanbul’a gelerek Bahçekapı’da açtığı ufak bir dükkânda lokum, akide şekeri vb. gıda maddelerini üretmeye başlamıştır. İlerleyen yıllarda Hacı Bekir Efendi, devrin padişahı II. Mahmut tarafından Nişan-ı Ali Osmani ile ödüllendirilmiş ve sarayın şekercibaşısı olarak hizmet etmiştir.
Hacı Bekir Efendi’nin lokumunu tadan bir İngiliz gezgin lokumu “Turkish Delight” olarak İngiliz literatürüne taşımıştır. Ardından lokum, dünyaca ünlü bir Türk tatlısı olduğunu ispatlama yolunda; 1873 Viyana Fuarı’nda Gümüş, 1888 Köln Fuarı’nda Gümüş, 1897 Bürüksel Fuarı’nda Altın, 1906 Nice Fuarı’nda Altın madalyalar kazanmıştır. Ayrıca 1893 Chicago Fuarı’nda da lokumun tanıtımı yapılmıştır.
1906 yılında Fransa’nın Nice kentinde yapılan fuardaki başarısı, Hacı Bekir’in oğlu Ali Muhiddin Bey’e birinci mertebe Osmanlı Nişanı kazandırmıştır. Ayrıca, 1844 yılında Mehmet Kamil tarafından yazılan ve ilk basılı Türk yemek kitabı unvanına sahip olan Melce’ül Tabahhin’de de lokuma yer verilmiştir.